Boyamaya Devam
Son yılların çılgınlıklarından biri de Mandala. Bugün Türkiye’de hemen her kitapçıda en az beş on çeşidini görebilirsiniz. Renkli kalemler ve boyama kitapları havaalanlarında, sokaklardaki gazete bayiilerinde bile görmeye alıştığımız şeyler artık. Peki bu kitapları bir anda bu kadar popüler yapan şey nedir? Yaşı kaç olursa olsun neden herkes bu işi bu kadar seviyor?
Neyse ki psikoloji biliminin yine bizim için cevapları var.
Sanatın terapiye desteği bugün artık bilinen bir şey. Boyama kitapları da, her ne kadar sıfırdan bir eser üretmeseniz de benzer bir etkiye sahip. Boyama sırasında gelen odaklanma, zihninizde başka negatif düşünce ve duyguların tekrar tekrar dönmesine büyük ölçüde engel olarak sizi meditatif bir moda sokar. Böylece, hayatın temposundan boyama yaptığınız sürece sıyrılır, kaygılarınızın eşiğinden eylem süresince kurtulursunuz.
Ayrıca içinde yaşadığımız çağda dikkat dağıtıcı onlarca şey var, telefon, bilgisayar ve benzeri. Ancak görünen o ki, boyama sırasında insanlar genellikle etraftan gelen uyaranlara daha az aldırış ediyorlar. Bu kadar dikkat dağınıklığı çağında odaklanmayı deneyimlemek de pozitif duyguları beraberinde getiriyor.
Diğer bir iyi tarafı da, boyama sırasında insanın kendine vakit ayırdığı hissini yaşaması. Aslında herkesin kendisine sebebi ne olursa olsun bu zamanı ayırması gerekirken, yaşadığımız zamanın hızında yine kaçırdığımız şeyler arasında bu en başta geliyor belki de. Kendine zaman ayırmak, kişinin kendini değerli hissetmesine kadar vardırılabilecek bir pozitif duygular ağı barındırır. Boyama kitapları hem bu zamanı yaratıyor, hem de bu zamanı negatif düşüncelerle doldurmanızın önüne geçerek bir anlamda sizi koruyor.
O zaman boyamaya devam!